Tahkim Kurulu, Spor Toto Harika Lig’in 11. haftasında Alanyaspor maçında kırmızı kart gören Galatasaraylı Abdülkerim Bardakcı’nın cezasını 1 maça indirdi.
Yapılan açıklamada “Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar A.Ş.’nin, futbolcusu Abdülkerim Bardakcı’nın rakip grup futbolcusuna yönelik önemli faulü nedeniyle FDT’nin 43. hususu uyarınca 2 resmi karşılaşmadan men cezasının; somut olayın özelliklerine nazaran takdiren indirilerek 1 resmi karşılaşmadan men cezası biçiminde düzeltilmek suretiyle kararın onanmasına, oyçokluğu ile karar verilmiştir” sözleri kullanıldı. Deneyimli savunmacı, teknik yönetici Okan Buruk’un misyon vermesi halinde cumartesi günü oynanacak Beşiktaş derbisinde kadrodaki yerini alabilecek.
Milliyet Gazetesi’nden Mustafa Anıklı bu haftaki köşesinde Süper Lig’in 12. haftasını masaya yatırırken, tecrübeli savunmacıyla ilgili alınan kararı kıymetlendirdi. İşte o yazı…
‘YUSUF YAZICI ÖZÜR DİLEMİŞTİ LAKİN…’
“Beşiktaş-Trabzonspor maçında rakibine önemli faul yapan Yusuf Yazıcı, hakem tarafından kırmızı kartla cezalandırıldığında, hem Gedson’dan hem de siyah-beyazlı taraftardan özür dilemişti. Lakin, “suç” ve “ceza” gerçeği, onun iki maçla cezalandırılmasına neden oldu. Tahkim Konseyi’ne yapılan müracaat, reddedildi.
Galatasaray-Corendon Alanya müsabakasında da, Cim-Bom’dan Abdülkerim Bardakcı, Efecan’a yaptığı önemli faul nedeniyle kırmızı kart gördü. PFDK da, Yusuf üzere Abdülkerim’i iki maçla cezalandırdı. Fakat Tahkim Kurulu, bunu bir maça indirdi. Tahkim’in kısa kararında, motamot şu söz yer alıyordu: Somut olayın özelliklerine nazaran, takdiren indirilerek 1 resmi karşılaşmadan men cezası biçiminde düzeltilmek suretiyle kararın onanmasına, OYÇOKLUĞU ile karar verilmiştir.
Tahkim Heyeti’nin; olağan ki “takdiri indirim” hakkı var. Olağan ki, yaşananlarda bizim bilmediğimiz, bilemediğimiz şeyler olabilir!
Ancak “savaş” ilan eden Galatasaray Teknik Yöneticisi Okan Buruk’un PFDK’dan para cezasıyla kurtulması, Abdülkerim’in cezasının bir maça inmesi, ister istemez beşere, “Galatasaray idaresi haklıymış” dedirtiyor.
‘1. SINIF OLABİLMEK’
Liderlik, kimileri için bir lütuf, bazen de tırnaklarıyla hafriyata kazıya gelinen bir tepedir. Birinci olmak ile 1. sınıf olmak çok başkadır zira…
Bugün, Muhteşem Lig’in en üstünde bulunan Fenerbahçe de, dönem başından bu yana, tuğlaları öre öre, kendine ulaşılamaz bir duvar oluşturma yolunda… Teknik yönetici koltuğunda oturan Jorge Jesus için, çok çeşitli tenkit getirilebilir. Hatta, yaptığı yanlışları öne sürülebilir. Lakin bir kadro, 12. hafta sonunda, 11 maç oynayıp, 34 gol atabiliyorsa, 1. sınıf bir işçilikle buraya kadar gelmiştir. Fenerbahçe artık, grup olabilmenin birinci aşamasını bitirmiş, lig kalitesine zenginlik getirmiş, rakiplerin silkinip, kendine gelmelerine önayak olmuştur.
Galatasaray, 1. sınıf gördüğü transferlerle, birincilik için yola çıktı. Lakin “kalite kontrol” elemanları yani; yorumcular ve spor müellifleri için şimdi sınıfı geçemedi. Üstelik “renk aşıklarının” yani “taraftar”ının gözünde de, şimdi sınıf atlayamadı.
‘USTA İŞİ MANEVRA’
Beşiktaş ise, sınıfta kalan Valerien Ismael’den kurtulup, kadrosu başkan yapması için, Şenol Güneş’i getirdi. Lakin Güneş, daha imza merasiminde “sınıfsal ayırım” yaparak, Sportif Yönetici Ceyhun Kazancı’yı 2. sınıf göstermeye çalıştı. Yalnızca bu mu? Lider Ahmet Parıltı Çebi’nin başına adeta çorap ördü. “Parayı Seven Başkan” yakıştırması karşısında Çebi, usta işi bir hareketle “liderlik” onurunu kurtarmayı başarabildi.
Birkaç gün sonraki “derbi”, ayna üzere önünde duruyor. Alınacak her makus sonuç, Ismael ile idareye yazacak. Muvaffakiyet ise, Şenol Güneş’in hanesine… Lakin, Beşiktaş ve de Beşiktaşlı için, mayıslar değerli… Görülecek aksi bir ortamda, bu topluluk, kaç “evlatları”nı gömmedi mi?
“Sınıfsal kaos”un olduğu öteki bir yer de, Trabzonspor… Bir tarafta, yıllar sonra gelen şampiyonluk başarısıyla sınıf atlamak, öteki tarafta da, bu sezon ligde -sömestrde- bütünlemeye kalmak… Şu anda Avrupa işi kurtarıyor dersek
İşin özü; saha içinde çok fazla 1. sınıf futbolcu, kadro, teknik yönetici bulunabilir, lakin birinci yalnızca tek olur.”