İçerisinde kurutulmuş dağ mantarı ve ceviz olan çorbanın fiyatının maliyetlere nazaran uygun olduğunu söyleyen işletme müdürü Süleyman Güngör, “Abartılı bir biçimde fiyatı, ön plana çıktı. Lezzeti değil. Özel bir çorba, buraya has bir çorba” dedi.
Kış turizminin değerli merkezlerinden, kayakseverlerin her yıl akın ettiği Uludağ, 1980 metreye uzanan pistleri ve doğasıyla değil, bir otelin restoranında 1000 TL’ye satılan çorbasıyla da gündemde. İsmini Uludağ’dan alan, içinde aromatik yapraklı yeşillikler, kırmızı pancar, kırmızı damarlı pancar, kuzukulağı, mor kale yapraklarının yanı sıra gül marul ve endivyen maruldan oluşan maskolin yeşilliği, dağ kestanesi, nar ve tulum peynirinin harmanlandığı salatanın 700 TL olduğu menüde; beyaz peynir, dağ kekiği ve cherry domatesle yapılan dağ tostunun fiyatı 600 TL. Geçen dönem toplumsal medyada gündem olan çorba ise kurutulmuş 3 çeşit dağ mantarı, ceviz, fesleğen ve dereotu ile hazırlanıp, kıtır ekmekle servisi yapılıyor.
‘YÖRE BEŞERİNİN TOPLADIĞI MANTARLARLA ÇORBAMIZI YAPIYORUZ’
DHA muhabirinin de tadına baktığı çorbanın öbür çorbalar üzere hazırlanmadığını, sipariş üzerine pişirildiğini ve şahsa özel olduğunu söyleyen işletme müdürü Süleyman Güngör, çorbada kilosu 6 bin TL’ye kadar çıkan, 3 farklı çeşit dağ mantarı bulunduğuna dikkat çekip, “Çorbamız hala menümüzde mevcut, bu dönem da tıpkı hizmeti vermeye devam edeceğiz. Çorbamızın içerisinde, buranın ormanlarında yetişen mantar çeşitleri var. Bir de ceviz var. Lezzetinin sırrı bizde gizli. Buradaki yöre beşerinin topladığı mantarlarla yapıyoruz çorbamızı. Onlardan alıyoruz mantarları. Burada birkaç süreçten geçtikten sonra, bu biçimde önümüze servis olarak geliyor. Mantarların kimileri buraya has, öteki alanlarda da olan mantarlar var doğal ki içinde” diye konuştu.
‘LEZZETİ VE SUNUMU ÖN PLANA ÇIKSIN İSTERDİK’
Dağ mantarı çorbasının kasesin bu dönem 1000 TL’den servis edileceğini söyleyen Güngör, “Çorba geçen dönem büyük bir patlama yaptı diyebiliriz. Bizim çorbamız esasen menümüzde mevcuttu. Abartılı bir halde fiyatı, ön plana çıktı. Lezzeti değil. Lezzeti ön plana çıksın, sunumu ön plana çıksın isterdik. Özel bir çorba, buraya has bir çorba. Maalesef fiyatı ön planda daha çok durdu. 1000 TL’den bu sene çorbamızı servis edeceğiz” dedi.
‘ÖZEL BİR ÇORBA OLDUĞU İÇİN NATÜREL Kİ FİYATI FARKLI’
Menüde Uludağ’a has farklı tatların da bulunduğuna dikkat çeken Süleyman Güngör, ‘Uludağ Salatası’ ve ‘Dağ Tostu’nun da bu lezzetlerden olduğunu belirtip, “Aslında menümüzde buraya has yemek çeşitlerimiz var. Lakin çorba daha çok ön plana çıktı. Salatamız da var, buraya özel. Tostumuz var, dağ tostu diye. Bunlar da menümüzde var lakin yalnızca maalesef çorba olarak ilerledik. Bunlar da alışılmış ki var, çeşitli yemeklerimiz var, buraya has. Onların fiyatları da çorba fiyatına yakın. Tamam çorba biraz daha yüksek, tahminen o yüzden çorba öne çıktı. Fakat siz de tadına baktınız. Hani insanlarımız bu çorbayı olağan çorbalarla karıştırdılar, lakin o denli değil. Özel bir çorba olduğu için olağan ki fiyatı farklı. Aslında zahmet var, emek var. Yöre beşerinin o ormandan mantarları toplaması, kurutulması, burada süreçlere doğal tutulması. Bu mantar buraya gelene kadar kaç süreçten geçiyor ve de uzun bir vakitten geçiyor. Çabucak bugün topladık, yarın hazır değil. Uzun bir vakitten geçiyor; bu mantarın, bu formda önümüze gelmesi. Kaldı ki ceviz de artık pahalı” diye konuştu.