İSTANBUL (İGFA) – Safra kesesinde taş oluşumu günümüzde hayli yaygın bir sıhhat sorunu olarak karşımıza çıkıyor.
Safra kesesi taşları hasebiyle hissedilen ağrının yiyecek ve yemek alınımı takiben devreye girdiği için tokken gerçekleştiğini söyleyen Prof. Dr. Ali Kağan Gökakın, “Hastalarımız ‘midem ağrıyor’ diye yemek yememe eğilimi içerisinde olmaktadır. Hasta yemek yemediği vakit safra kesesi rahatlar ve bu durum bir paradoksa yol açar. Gastrit ağrısı ve safra kesesi ağrısı en sık karıştırılan ağrılar olmakla birlikte ikisinin tedavisi birbirinden büsbütün farklıdır. Bu nedenle hastalarımız yaşanan meseleleri ‘mide ağrısı’ diyerek geçiştirilmemeli. Zira hatırlanması gereken nokta; safra kesesi taşları ameliyat edilmediği vakit daha önemli sıhhat problemlerine sebep olabilmektedir.” ihtarında bulundu.
“SAĞLIK UZMANINA DANIŞMAK ÖNEMLİ”
Safra kesesi taşının, çoklukla safra kesesinde biriken katı parçacıklar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ali Kağan Gökakın, “Bu taşlar birçok kişi için ağrıya neden olabilir. Safra kesesi taşı ağrısı, çoklukla safra kesesinin kasılması yahut taşların safra kanallarında tıkanması sonucu ortaya çıkar. Bu ağrı şiddetli olabilir. Ağrı, ekseriyetle makul tetikleyicilerle alakalıdır ve ekseriyetle ağrılı nöbetler halinde ortaya çıkar. Ağrı çoğunlukla taşlar safra kesesinin çıkışını tıkadığında yahut safra kesesinin kasıldığında şiddetlenir. Safra kesesi taşı ağrısı çoklukla cerrahi müdahale gerektiren bir durumdur, bu nedenle bu cins semptomlar yaşayan bireylerin bir sıhhat uzmanına istişaresi kıymetlidir.” diye konuştu.
GENETİK GEÇİŞ DE TAŞ OLUŞUMUNDA ETKİLİ
Hastalığın öteki belirtilerine de değinen Prof. Dr. Gökakın, “Safra kesesi taşları sindirim sürecini etkileyebilir ve bu da bulantı ve kusmaya, gaz, şişkinlik ve sindirim zahmetleri üzere meselelere neden olabilir. Safra yollarını tıkayan büyük taşlar sarılığa yol açabilir, bu durumda cilt ve gözler sarı renk alır. Safra kesesi iltihaplanması yahut taşların tıkanması sonucunda ateş yükselmesi görülebilir.” açıklamasında bulundu.